Babasının prensesi olamamış kız çocukları nasıl ilişkilere çekilir?

Babasının prensesi olamamış kız çocukları nasıl ilişkilere çekilir?

Her kız çocuğu babasının prensesi olmak ister. “Canım kızım” diye seven, sarılan, şefkat gösteren bir babanın varlığında kendisini değerli hisseder.

Yetişkin romantik ilişkilerimizde, çoğunlukla, geçmişteki anne baba ilişkimizde içselleştirdiklerimizi tekrarlamaya, bize tanıdık gelen ilişki modellerini oluşturmaya eğilimli oluruz. Bu bağlamda, geçmişteki duygusal yoksunluklarınız, ilgi, sevgi, değer görme ihtiyaçlarınızın doyurulmamış olması, bugünkü ilişki dosyanızda önemli pay sahibidir.

Babasının prensesi gibi hisseden kız çocukları, yetişkinlikte de bunu devam ettirmeye güdülenir. Ona iyi davranan, ona kendisini değerli hissettiren erkekler daha çok ilgi radarına girer.

Babanın varlığında yokluk yaşayan çocuklar ise, tam tersine, hep bir ihtiyaç açığıyla büyür. Çoğunlukla zor, ulaşılması güç partnerler seçip, onları “kazanmaya” çalışırlar. İlgisini, duy- gusunu açıkça belli eden erkekler sıkıcı görünür hatta. Serseri, asi görünümlü erkekleri çekici bulanlar aslında zoru başarmak isterler. Ulaşılması güç bir karakter, baba temsilidir onlar için çoğu zaman. Böyle bir karakteri fethetmek geçmişte kazanılmayan bir zaferi bugün kazanmaktır. Bu doğrultuda yaşadıkları hayal kırıklıkları, reddedilişler onlara bir senaryoyu doğrulatır her seferinde. Aslında, öykünün en başında apaçık belli olanları göremezler ya da, geçmiş senaryolarındakinin sağlamasını yapmış olurlar: “Ben” tercih edilmedim, “Ben” reddedildim, aslında geçmişteki babalarına dair algılarının bugünkü versiyonudur. Sevilmeye değer olmamayla eşanlamlıdır aslında, var olan bir babaya rağmen, baba yokluğu yaşamak.