Tüp bebek tedavisi sürecinde psikolojik destek nasıl olur?

Tüp bebek tedavisi sürecinde psikolojik destek nasıl olur?

İnfertilite (kısırlık) tedavilerine başlarken, en ideal durum eşler arasında önemli bir sorun alanının, bir çatışmanın bulunmamasıdır. Eğer eşler arasında önemli bir sorun alanı bulunuyorsa, tedavinin ertelenmesi ve çiftin bir psikoterapi desteği alarak, öncelikle bu sorunlarını çözmeleri tercih edilmelidir.

İnfertilite tedavisi görecek olan çiftlerin, tedavileri başlamadan önce ya da tedavilerinin ilk gününde bir psikolojik danışma seansı almalarında yarar vardır. Bu seansta, bir uzman psikolog tarafından tedavinin değişik aşamalarının duygusal, düşünsel ve davranışsal boyutlarının ele alınması oldukça faydalı olacaktır. Çiftler, özellikle tüp bebek/mikroenjeksiyon tedavilerinin kendileri üzerinde psikolojik etkiler yaratabileceğinin farkında olmayabilir. Onlar, genellikle tedavi başarı oranları, tedavinin madddi boyutu, zamanlama gibi noktalara odaklanırlar. Oysa ki, sonucu belirsiz olan bir sürece adım atmak, çiftleri zihinsel, duygusal ve davranışsal bir değişime götürecektir. Bu değişimin nasıl olabileceğini önceden bilmeleri ve tanımaları, bu yolculuk boyunca yaşayabilecekleri kaygıyı azaltacak ve birbirleriyle daha olumlu iletişim kurmalarını da beraberinde getirecektir.

Bu ilk danışmanlık seansında, öncelikle uzman bir psikolog tarafından çiftlerin psikolojik değerlendirilmelerinin yapılması öngörülür. Bu seans, daha çok bilgilendirme amaçlıdır. Ancak, bu görüşme interaktif bir formatta yapılırsa, çifti daha iyi tanımak için bir fırsat niteliğini taşır. Eğer bir sorun tespit edilmemişse,  sırasıyla, yumurta takibi ve ultrason muayeneleri süreci, yumurta toplama, embriyo transferi ve bekleme sürecinin psikolojik etkilerinden söz edilmesi oldukça yararlı olacaktır. Bu noktada, infertilite tedavilerinin bedensel yükünü büyük ölçüde kadınlar taşıdığı için, psikolojik olarak etkilenen tarafın da çoğunlukla kadınlar olduğu vurgulanabilir. Çiftlerin bu bilgileri birlikte almaları ve bir uzmanla karşılıklı konuşabilmeleri, rahatlamalarına ve kaygı düzeylerinin azalmasına yardımcı olacaktır. Aynı zamanda, tedavinin psikolojik boyutunun erkek partner tarafından da bilinmesi, kadınların ileri aşamalarda yaşayabilecekleri kaygılı durumlarda, kendilerine iletişim kolaylığı getirecektir.

Çiftler arasında büyük bir sorun alanı olmasa dahi, tedavinin getirebileceği stres ile sağlıklı baş etmeleri ve olası sorunları önlemek için, çiftlerin “baş etme tarzları”nın psikoterapi seanslarında ele alınması oldukça faydalıdır. 

Çiftler ve başetme tarzları

İnfertilite teşhisi almak ve tedavi sürecine adım atmakla birlikte, kadınlar ve erkeklerin bu durumla değişik biçimlerde başettikleri  yapılan bir çok çalışmada ortaya konmuştur (Collins, Freeman & Boxer, 1992; Jordan & Revenson, 1996; Hjelmstedt A, Andersson L, Skoog-Svanberg A, Bergh T, Boivin J, Collins A, 1999; Peterson BD, Newton CR, Rosen KH, Skaags GE, 2006).

Kadınlar çoğunlukla yakın çevreleriyle diyaloğa girerek destek almaya yönelirken, erkekler ise dikkatlerini konudan uzaklaştırmayı, rasyonel bir baş etme tarzı benimseyerek, odaklanmamayı yeğlerler. Kadınlar duygularını ifade ederek ve konuşma isteğinde bulunarak, erkekler ise kaçınma davranışları göstererek, duygularını kontrol ederek, mesafe kurarak baş ederler (Newton CR, 1999). İstisnalar bulunmakla beraber, tablo çoğu çift için bu şekilde olmaktadır.

Kadınların ve erkeklerin farklı baş etme tarzları olabildiğinin farkında olmayan çiftler, birbirlerinin davranışlarını yanlış yorumlayabilir ve olumsuz yargılarda bulunabilir. Özellikle tedavinin olumsuz sonuçlandığı durumlarda, yaşanan hayal kırıklığı, öfke ve umutsuzluk ile birlikte karşılıklı suçlamalar da artar. Erkek, eşini aşırı duygusal olmakla, abartılı davranmakla suçlayabilirken, kadın da eşini duygusuz olmakla, yeterince önemsememekle suçlayabilir. İşte bu tablonun yaşanmasını önleyebilmek için, çiftlerin tedavileri başlarken farklı baş etme tarzlarının olabileceğini bilmeleri, birbirlerini yargılamadan ve yanlış anlamadan birbilerine daha çok destek verebilmelerini sağlayacaktır.