İnfertilitenin psikolojik etkileri

İnfertilitenin psikolojik etkileri

Çocuk sahibi olmayı istemek doğal gelişen bir durumdur ve birçok kadın hayatlarının bir döneminde gebe kalmayı ve çocuk doğurmayı planlar. Çocuk sahibi olmak dünyanın en kolay şeyi gibi görünse de, durum birçok çift için böyle değildir. Bu tedavinin, duygularınıza, cinsel yaşamınıza ve ilişkilerinize etkisi kaçınılmazdır.

Kendi ailenize sahip olmak çok doğal bir istektir ve bunu başaramamak size ve eşinize bir kayıp duygusu yaşatır. İnfertilite sorununa sahip olduğunuzu öğrenmek acı verebilir ve olumsuz duygulara neden olabilir. Daha önce düşünmediğiniz bazı şeyleri size hatırlatır: çocuklar ve aile hayatı, soyun devamı, gebelik ve doğum, yaşama ait planınız ve evliliğinizin anlamı, cinselliğiniz.

Şaşkınlık

“Ben hep doğurgan olduğumu düşünmüştüm. Yıllar boyunca gebeliği önlemek için doğum kontrol hapları kullandım ve şu an gebe kalamamak bana çok garip geliyor. Neden gebe kalamadığımı anlayamıyorum. Bütün bu durum benim kafamı karıştırıyor ve hiç bir anlam veremiyorum.”

Bir süre gebe kalmayı deneyip başaramayınca infertil olduğumu öğrendim. Şimdi hayatımdaki her şey durmuş gibi ve zamanımın büyük çoğunluğu doktor randevularıyla, testlerle ve tedavilerle geçiyor. Bazen kendimi çok yorgun ve güçsüz hissediyorum.”

Korku

“İnfertiliteyi yaşamak beraberinde birçok korkuyu ve soru işaretini getirdi. Ne kadar sürecek? Ya hiç ebeveyn olamazsam? Niye vücudum yapmasını istediğim şeyleri yapmadı? Duygularımdan, vücudumdan ve geleceğimden korkuyordum.”

Uzaklaşma

“Bu süreci yaşayan tek kadının ben olduğumu hissediyordum. Arkadaşlarımdan uzak duruyordum çünkü onların çocuklarını görmek beni korkunç bir şekilde etkiliyordu. Çok yalnız hissediyordum ve kimsenin beni anlamadığını düşünüyordum.”

Suçluluk ve Utanç

“İnfertilitenin tıbbi bir sorun olduğunu kabul edemiyordum. Kendimi suçlamaya başladım ve neden cezalandırıldığımı merak etmeye başladım. İnfertiliteyi hak edecek ne yaptığımı bulamıyordum. Kendime olan güvenim yerlerdeydi ve kendimi çok başarısız hissediyordum. Ailemin ne düşüneceği ve ben gebe kalamazsam eşimin benimle kalıp kalmayacağı konuları hakkında korkmaya başlamıştım.”

Öfke

“Bu günlerde her şey beni kızdırıyor. Vücudum, eşim, ailem ve arkadaşlarım. Çocuklarına kötü davrananları gördükçe çok üzülüyorum; onları sevmekten acizlerse neden çocuk sahibi oluyorlar? Bazı öğütleri duydukça da sinirleniyorum. ‘yeterince denemiyorsun’ ya da ‘evlat edinmeyi deneyebilirsin’ gibi yorumları duymak beni çok öfkelendiriyor.”

Üzüntü ve Ümitsizlik

“Geleceğimin bıçak sırtında olduğunu hissediyorum, hiçbir şey için umutlanamıyorum. İnfertilitenin evlilik ve iş hayatım üzerinde yarattığı sıkıntıya çok üzülüyorum. Gebe kalmaya çalışırken hayatımı beklemeye almak beni ayrıca üzüyor. Kesin cevaplar ya da bir garanti alamamaktan nefret ediyorum.”

İnfertilite sürecinde başa çıkma yolları

Kontrolünüz altında olduğunu düşünmeyin

İnfertilite sorunu ile karşılaşan çoğu kişi, doğurganlıklarının kendi kontrolünde olduğunu düşünebilir ve bu kanı toplum tarafından da desteklenmektedir. Genellikle ya çok fazla deneyip üstüne gittiğiniz ya da yeteri kadar denemediğiniz söylenir ve bundan dolayı doğurganlığınızı sınırladığınız belirtilir. Siz de gebe kalamamanızı kendi suçunuz olarak görebilirsiniz; oysa infertilite biyolojik, hormonal, fizyolojik ve psikolojik olmak üzere bir çok  faktörden oluşmaktadır.

Paniğe kapılmayın

Gebe kalamadığınız zaman paniğe kapılmamaya çalışın. Gebe kalmak zaman alan bir süreçtir. Gebe kalmak karmaşık bir süreçtir ve çoğu çift için zaman gerektirir. Tedavi sürecinde doktorlar ve bütün ekip sizi daha iyi tanıyacak ve kişisel özelliklerinize göre tedavinizi düzenleyecektir.

Tedaviye yönelik detaylı bilgi edinin

Tedaviye yönelik detaylı bilgi edinmek hem tedaviye karşı hem de bulunduğunuz klinik içinde daha rahat olmanızı sağlayacaktır. Doktorunuzla her seyi detaylı paylaşmanın ve bilgi edinmenin tedavi süresince faydalarını göreceksiniz. Randevunuzu beklerken sırasında veya bir gece önce aklınıza gelen ve sormak istediğiniz soruları bir kağıda not alarak randevunuza girmeniz ve bu soruları doktorunuza yöneltmeniz sizi rahatlatacak ve aynı zamanda merak ettiğiniz konularda aydınlanmanızı sağlayacaktır.

Kendinizi ya da eşinizi suçlamayın

Hayatınızda istenilmeyen ve negatif durumlarla karşılaşıldığında en sık görülen reaksiyon kendinizi veya başkalarını suçlamaktır. Doğal yollardan gebe kalınamadığı zamanlarda kadınlar ve erkekler kendilerini suçlamaya meyillidirler. Yaptıkları, yapmadıkları veya neden bunun başlarına geldiği konusunda kendilerini ya da eşlerini suçlayabilirler. Fakat bu durum her şeyi daha kötü yapmaktan başka bir işe yaramaz. Geçmişte olanlar geçmişte kalmıştır ve şimdi hayatınızın farklı bir dönemindesinizdir. Pişmanlıklara ve suçlamalara harcadığınız enerjiyi daha olumlu ve sizi daha iyi hissettirecek şeylere harcamanız bu tedavi sürecini sizin ve eşiniz için kolaylaştıracaktır.

Duygusal ortaklığınızı koruyun

Çiftler bu dönemde çoğu zaman karşıt gibi hissedebilirler. Birbirinizi suçlamak yerine birbirinize yardımcı olmaya çalışın. Bu her ikinizin de aynı anda aynı şeyleri deneyimleyeceği anlamına gelmiyor (uzmanlar genellikle çiftlerin uyum içinde olamadıklarını belirtiyor) ama eşinizin durumuna anlayış göstermelisiniz. Eğer birbirinize duygusal olarak destek olabiliyorsanız birlikte bu durumla daha rahat başa çıkabilirsiniz.

İyi dileklerimle,

Uzm. Klinik Psikolog İlknur Yılmaz

Dönüşüm Psikolojik Danışmanlık

Ataköy/Bakırköy